LEGAL STATUS OF RENEGOTIATION OF CONTRACT UNDER GERMAN LAW

ALMAN HUKUKU'NDA SÖZLEŞMENİN YENİDEN MÜZAKERESİNİN HUKUKİ NİTELİĞİ

LEGAL STATUS OF RENEGOTIATION OF CONTRACT UNDER GERMAN LAW

 
Author : Latif TİLE    
Type :
Printing Year : 9
Number : 34
Page : 2482-2491
DOI Number: :
Cite : Latif TİLE , (9). LEGAL STATUS OF RENEGOTIATION OF CONTRACT UNDER GERMAN LAW. International Journal Of Eurasia Social Sciences, 34, p. 2482-2491. Doi: .
    


Summary
According to pacta sund servanda, one of the basic principle of contract law, contracts must be kept and the parties have to fulfill their promises and obligations. On the other hand, the debts of the parties may become difficult to perform as a result of some changes that occurred after the contract was concluded. In such cases, binding with the contract may be against the rule of good faith. In order to prevent this objection, the parties may be obliged to renegotiate the contract in changes of circumstances. Especially in the context of the theory interference with the basis of the transaction, legal status of renegotiation has been discussed in German law. The two doctrine in this regard are put forward in literature. One of them is obligation and the other is duty. In this study, the legal status of the re-negotiation obligation in terms of German law is examined.

Keywords
Renegotiation, Adaptation, Changes Of Circumstances

Abstract
Sözleşme hukukunun temel ilkelerinden birisi olan sözleşmeyle bağlılık ilkesi uyarınca taraflar yapmış oldukları sözleşme ile bağlıdır. Buna karşılık sözleşme yapıldıktan sonra meydana gelen bazı olaylar neticesinde tarafların edimlerini yerine getirmeleri zorlaşabilir. Bu gibi hallerde sözleşme ile bağlı kalmak dürüstlük kuralına aykırı olabilir. Bu gibi sonuçları önlemek adına taraflar sözleşmede şartların değişmesi halinde yeniden müzakere etme yükümlülüğünü düzenleyebilirler. Özellikle işlem temelinin çökmesi teorisi kapsamında değerlendirilen bu yükümlülüğün hukuki niteliğinin ne olduğu Alman hukukunda tartışılmıştır. Bu konuda doktrinde başlıca iki görüş ileri sürülür. Bunlar yeniden müzakere yükümlülüğünün bir borç olduğu yönündeki görüş ve aksi yöndeki görüştür. Sözleşme kurulduktan sonra şartların önemli surette değişmesi halinde borçlunun sözleşmenin değişen şartlara uyarlanmasını talep etmesi BGB § 313’de düzenlenen bir husustur. Buna göre işlem temelini oluşturan olgular sonradan esaslı biçimde değişmişse ve eğer taraflar bu olguları önceden öngörebilselerdi sözleşmeyi hiç yapmayacak ya da başka türlü yapacak idilerse, ayrıca sözleşmesel ve yasal risk dağılımı ve başkaca olgular dikkate alındığında sözleşmeye bağlılık artık katlanılmaz hale gelmişse, sözleşmenin uyarlanması istenebilir. Esasen söz konusu düzenlemede tarafların sözleşmenin uyarlanmasını talep etmeden önce sözleşmeyi yeniden müzakere etmelerine ilişkin açık bir düzenleme bulunmaz. Buna karşılık düzenlemenin gerekçesinde tarafların sözleşmenin uyarlanmasından önce sözleşmeyi yeniden müzakere etmelerinin gerektiği belirtir. Sözleşmenin yeniden müzakere edilmesinin hukuki niteliği ile ilgili tartışmaların kaynağını da Gerekçedeki bu ibare teşkil eder. Alman hukukunda birtakım yazarlar, sözleşmenin yeniden müzakeresinin bir yükümlülük olduğunu ve bu yükümlülüğe aykırı davranan tarafın, karşı tarafın uğradığı zararı tazmin etmesi gerektiğini savunur. Bu görüşte olan yazarlar, yeniden müzakere yükümlülüğünün hukuki temeli olarak genellikle dürüstlük kuralını kabul eder. Buna göre yeniden müzakere yükümlülüğü kanun metninde özel olarak düzenlenmemiş olsa da yine de varlığını korur. Nitekim kaynağı BGB § 242’deki dürüstlük kuralından alır. Bunun yanında, birçok uluslararası hukuki metinde yeniden müzakere etme taraflar açısından bir yükümlülük olarak sayılır. Uluslararası metinlerde yeniden müzakere giderek sözleşmenin değişen şartlara uyarlanmasını talep etmenin bir ön koşulu haline gelmektedir. Buna karşılık doktrindeki hakim görüşe göre sözleşmenin yeniden müzakeresi taraflar açısından bir borç veya yükümlülük teşkil etmez; buna aykırı davranmanın sonucunda bir tazminata da hükmedilemez. Nitekim sözleşmenin yeniden müzakere edilmesi Alman hukukuna yabancı olmayan bir kavramdır. Başta İradi Yargılama Usulü Kanunu olmak üzere çeşitli kanunlarda yeniden müzakere öngörülür. Bu nedenle işlem temelinin çökmesi teorisi kapsamında sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması için sözleşmenin yeniden müzakere edilmesinin kanunda yer almaması, Kanun koyucunun nitelikli bir susmasıdır. Kaldı ki yeniden müzakere yükümlülüğü, Alman Borçlar Kanunu reform çalışmalarında işlem temelinin çökmesi ile ilgili düzenlemeyle ilgili olarak ileri sürülmüş ve bu konuda bir taslak da hazırlanmıştır. Ancak bu taslak kabul edilmemiş ve kanun koyucu iradesini yeniden müzakereyi kanun kapsamına almamaktan yana göstermiştir. Bu nedenle Alman hukukundaki hakim görüş, sözleşmenin yeniden müzakere edilmesinin bir yükümlülük olarak sayılmayacağı ve tarafların sözleşmeyi uyarlamadan önce yeniden müzakere etmekle zorlanamayacağı yönündedir. Buna karşılık sözleşmenin yeniden müzakeresinin büyük faydaları da vardır. Yeniden müzakere ile hem usul ekonomisine hem de irade özgürlüğü ilkesine uygun sonuçlar alınabilir. Hatta taraflar sözleşmede yeniden müzakere kayıtlarına yer vererek, bunu sözleşmesel bir yükümlülük haline getirebilir. Bu çalışmada Alman hukuku bakımından yeniden müzakere yükümlülüğünün hukuki niteliği incelenmektedir.

Keywords
Yeniden Müzakere, Uyarlama, Şartların Değişmesi