Abstract


REGENT CADDESI QUADRANT’IN, PERFORMATIF MİMARLIK VE YARI-OBJELİK BAĞLAMDA YENİDEN DEĞERLENLENDİRİLMESİ

Britanya Naip Prensi’nin emri ile 1818 yılında inşasına başlandığından bu yana, Regent Caddesi (Regent Street), dünyanın en popüler alışveriş caddelerinden biri olmuştur. Üzerine uygulanan müdahalelerle orjinal tasarımını kaybeden caddenin Quadrant denen kısmı bu değişimlerden en çok etkilenen parçasıdır. 1848’de yıkımı gerçekleşen Quadrant’ın, kolonları ve geniş saçağı ile Naiplik döneminde teatral bir atmosfer sunan arkadları, yerini boşluğa bırakmıştır. Bunun sonucunda orijinal tasarımın izleri günümüzde tamamen unutulmuştur. Yokluk ve kayıp kavramları, filmler ve tiyatro oyunlarında oldukça popüler bir tema olarak ele alınsa da, kayıp çoğunlukla bir öznenin yani insanın kaybı üzerinden işlenmektedir. Oysa insan dışı nesne olarak mimari yapıların ve tarihi dokuların izlerinin silinmesi de bir kayıp olarak ele alınıp, üzerinde dramaturjik bir araştırma yapılamaz mı, sorusu bu makalenin çıkış noktasıdır. Regent Caddesi, şehir planlama ve mimari tasarımda bugüne dek birçok kez araştırılmıştır. Ancak yarattığı karanlık atmosferden dolayı Quadrant’ın, 19. yüzyıl Londralıları tarafından suçlu bir birey gibi görülüp yargılandığından, yıkım kararı ile tıpkı idam edilen bir özne gibi anlamlandırıldığından bugüne dek bahsedilmemiştir. Bu boşluğu doldurmak amacıyla, mimari yapıya farkında olmadan yüklenen bu yarı insansı rolü merkeze alan bu makalede, Quadrant’ın yarı-öznel rolü Serres ve Latour’un quasi-subject (yarı-özne) kavramı üzerinden tartışılarak, mimari ve kentsel yapılara kullanıcılar tarafından yüklenen yeni anlamlar ve işlevler irdelenmiştir. Bunu yaparken Quadrant’ın ontolojik anlamı ve buna bağlı olarak ürettiği değişken rolleri, 1818-48 tarihleri arasında, yıkımı öncesi tarihi bağlamda ele alınarak, kazılıp çıkarılmıştır. Naiplik ve Viktoryen dönemi görsel ve yazılı kaynaklara başvurularak, Quadrant’ın tıpkı yaşayan bir canlı gibi doğan, yaşayan ve ölen evreleri incelenerek, mimari üretimin her zaman yeni anlamlar üretebilen ve yaşamsal bir doğası olduğuna, bu yarı-canlılığı gereği de bir drama ve senaryo öznesi olabileceği sonucuna varılmıştır.



Keywords

Yarı-öznelik, Regent Caddesi ve Quadrant, mimarlık ve şehir, mimari kritisizm, mekânın potansiyelleri.





References