Abstract


TÜRKİYE’DE KADINA KARŞI ŞİDDET OLGUSU VE KAMU YÖNETİMİNİN SORUMLULUĞU
Ülkemizde kadınların görmüş olduğu şiddet son zamanlarda artış göstermektedir. Bu durumun sosyal, ekonomik, psikolojik, kültürel ve hukuki boyutları bulunmaktadır. Bu toplumsal sorunun çözümü için kamu yönetiminin bilhassa hukuki, ekonomik, sosyal ve kültürel tedbirleri biran önce alması gerekir. Zira eğitimsiz, geri kalmış ve yoksul kalan, değer yargılarından yoksun ve kültürel dejenerasyona maruz kalan toplumlarda şiddetin yaygınlaştığı görülmektedir. Ayrıca böyle bir toplumda pek çok toplumsal sorun da ortaya çıkmakta, bu tür sorunlar da şiddeti desteklemekte ve yaygınlaşmasına sebep olmaktadır. Bu durum, kamu yönetiminin çözmesi gereken pek çok sorunun ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bu nedenle kamu yönetiminin şiddeti ortadan kaldıracak ve yaygınlaşmasını önleyecek, söz konusu tedbirleri alması gerekir. Gününüzde ve ülkemizde kadın hala psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalmakta hatta öldürülmektedir. Her yıl eşleri ya da sevgilileri tarafından öldürülen yüzlerce kadın vardır. Diğer yandan tacize ve tecavüze uğrayan kadınların sayısını tespit etmek oldukça güçtür. Ancak, mahkemelere yansıyan ve polis kayıtlarına geçen olaylar tespit edilebilmektedir. Aile içinde şiddet gören kadınlarımızın çoğunun ne yazık ki hakkını arayacak bilgisi ve güvencesi yoktur. Ve gördüğü şiddeti sineye çekmek zorunda kalmaktadır. Aile içinde şiddettin yaygınlaşması, sorunlu çocukların yaygınlaşması demektir. Bu durum her yönüyle kamu yönetimi tarafından çözülmesi gereken bir sorundur. Toplumu eğitim yoluyla, değiştirmek ve dönüştürmek, ancak kamu yönetiminin sosyal politikaları sayesinde mümkündür. Bu nedenle kadına karşı şiddetin azaltılmasında ya da yok edilmesinde kamu yönetiminin sorumluluğu büyüktür. Kamu yönetimi gerek hukuki, gerekse sosyal, ekonomik ve kültürel önlemleri almak zorundadır. Bu konuyla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kurulmuştur. Ne yazık ki ülkemizdeki duruma baktıkça, yeterli ve tatmin edici bir çalışmanın yapıldığını söylemek oldukça zordur. Ancak, kadına yönelik şiddeti önlemede, kamu yönetimi kadar tüm topluma önemli sorumluluklar ve yükümlülükler düşmektedir. Başka kadınların, bu meselede aktif bir rol oynamaları kaçınılmazdır. Zira gelecek nesilleri yetiştiren kadınlarımın korunması ve onlara saygı duyulması vicdani ve insani bir zorunluluktur.

Keywords
Kadın, kamu yönetimi, şiddet, toplumsal sorumluluk, insan hakları.



References